Folklorik Korku,  Korkunç Yaratıklar

Alkarısı Nedir? Alkarısı Efsanesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Türk, Anadolu ve Altay mitolojilerinde sıkça rastlanan bir figür olan Alkarısı, eski zamanlardan beri halk arasında konuşulan gizemli ve korkutucu bir varlıktır. Peki bu Alkarısı denen şey tam olarak nedir? Hadi gelin, bu esrarengiz efsanenin peşine düşelim.

Kökenleri ve Önemi

Alkarısı, kadim Türk inanışlarının karanlık köşelerinden fırlamış, doğum sonrası kadınların ve bebeklerinin üzerine musallat olduğuna inanılan bir varlık. Geleneksel hikayelere göre bu yaratık, yeni doğum yapmış annelerin karaciğerlerini yemek için gelir. Kulağa biraz ürkütücü geldi mi? Evet, ama nesiller önceki insanlara bu efsanevi kötücül varlık emin olun çok daha ürkütücü geliyordu.

Alkarısının Tasviri

Alkarısı, farklı bölgelerde çeşitli isimlerle bilinir; albastı, alkarısı, al kızı, al anası gibi isimlerle anılan bu varlık, genellikle uzun boylu, uzun parmaklı ve uzun/bakır tırnaklı olarak tasvir edilir. Yüzü çok çirkin ve iri, saçları siyah, uzun ve darmadağınık, dişleri at dişi gibi iri ve seyrek, ayakları ise ters olduğuna inanılır. Genellikle kırmızı, sarı veya kara elbise giyen alkarısının, loğusaların veya yeni doğan çocukların ciğerlerini yiyerek beslendiği ve subaşında, ağaçlık yerlerde yaşadığı rivayet edilir.

İslam Öncesi İnanışların Anadolu’da Günümüzdeki Kötücül Varlık Tasvirlerine Aktarımı 

Yukarıdaki paragrafta en çok dikkatinizi çeken kısım muhtemelen Alkarısının ayaklarının ters olması oldu. Bu aslında, günümüzde Türkiye’de “kötücül varlık”, “korku hikayesi”, “korku anlatısı” dendiğinde ilk akla gelen şey olan cinlerin tasvirinde İslam öncesindeki inanışların etkisini de gösteriyor.

İslam öncesi Türk inanç sistemlerinde, kötücül varlıkların ve doğaüstü güçlerin geniş bir yelpazede ele alındığı görülür. Bu varlıklar arasında Alkarısı,  ayaklarının ters olmasıyla dikkat çeker. İslam öncesi Türk mitolojisindeki bazı varlıklar İslam’ın Anadolu’ya yayılmasıyla, zaman içinde İslami inanç sistemi içinde yeniden şekillenmiş ve bazı özelliklerini muhafaza etmiştir.

Cinler, İslam inancında Allah tarafından yaratılmış, genellikle görünmez olan ve insanlara hem iyilik hem de kötülük yapabilen varlıklardır. İslam öncesi dönemlerdeki kötücül varlıkların özelliklerinin, İslam’daki cin inanışına entegre olduğuna dair göstergelerden biri de Alkarısı’nın sıklıkla ters ayaklı olarak tasvir edilmesidir. Ayaklarının ters olduğuna inanılan Alkarısı’nın İslam öncesi kökenleri, İslam’ın yayılmasından sonra Anadolu’da cinlerle özdeşleştirilmiş ve bu yeni inanç sistemi içinde anlamlandırılmıştır.

Türk Mitolojisi ve Şamanizm

Tengricilik ve Şamanizm gibi Türklerin eski dini inanç sistemlerinde Alkarısı’nın yeri oldukça önemli. Şamanlar, ruhlar dünyası ile insanlar arasında köprü kurarken bu tür varlıklarla da mücadele ediyorlardı. İnançlara göre şamanlar, Alkarısı’nın getirdiği kötülükleri uzaklaştırmak için çeşitli ritüeller gerçekleştirirdi.

Hem eski Türk topluluklarında hem de günümüzde anlatılagelen hikayelerde Alkarısı’nın izlerine rastlamak mümkün. Bu efsanevi varlık, geçmişten günümüze insanların zihnindeki şeklini değiştirerek varlığını korudu. Şimdi gelin, Alkarısı efsanesinin daha detaylarına dalalım…

Alkarısı Efsanesinin Detayları

Alkarısı Efsanesi hakkında bilgi edinmek için birçok kaynak mevcut. Efsane halk arasında anlatılagelmiştir ve hikâyeler, nesilden nesile aktarılarak bir sözlü tarih örneği olacak şekilde günümüze ulaşmıştır. Anadolu, Altay ve Türk mitolojisinde yer alan bu figür, şamanizmden izler taşımaktadır. 

Alkarısı’nın Detayları

Alkarısı figürünün detaylarına bakacak olursak:

  1. Alkarısı, genellikle yeni doğum yapmış kadınları ve atları rahatsız eden bir varlık olarak tasvir edilir.
  2. Kadınların karaciğerini yediğine inanılır.
  3. Korunma yöntemleri arasında:
  • yeni annenin yanında sürekli birinin bulunması,
  • ışıkların sürekli açık tutulması,
  • Kuran’ın anneye yakın bir yere bırakılması,
  • annenin yüzünün kırmızı bir bezle örtülmesi,
  • doğumun yapıldığı yere kartal getirilmesi sayılabilir.

Alkarısı’nın Değişen İmajı

Efsaneler zaman içinde nasıl evrilir, şekil değiştirir hiç düşündünüz mü? Mesela Alkarısı. Bu mitolojik figürün geçmişten günümüze tasvirlerine bakıldığında, zarif bir varlıktan korkutucu bir görüntüye doğru bir değişim göze çarpar.

Zamanın Tozları Arasında

Geçmişte Alkarısı genellikle zarif, hatta bazen baştan çıkarıcı özelliklerle betimlenirdi. Hani derler ya, şeytan detayda gizlidir diye; işte bu detaylar zamanla daha da belirginleşerek Alkarısı’nın karanlık yönünü ortaya çıkarmış.

Karanlıkla Aydınlık Arasında Bir Yolculuk

Günümüzde ise Alkarısı’nın görüntüsü tam anlamıyla kabusa dönüşmüş durumda. Öyle ki, bu efsanevi varlığın illüstrasyonlarına baktığınızda tüyleriniz ürperebilir.

Alkarısı Figürünün Gerçek Hayattan Kökenleri

Alkarısı efsanesini gerçek hayatla ilişkilendirmek gerekirse, lohusa kadını rahatsız eden bir figür olarak görülür. Bu inanış, özellikle doğum sonrası dönemde kadınların yaşadığı postpartum depresyonu akıllara getir. Nesiller öncesinde yaşamış kadınların  postpartum depresyonunu ile mücadele ederken bu depresyonun bir varlık haline bürünmesi, alkarısı inancını ortaya çıkarmış olabilir.

Birçok hikaye ve deneyimde, kadınların Alkarısı’nın huzur bozan varlığına karşı korunmak için çeşitli ritüeller kullanıldığı görülür. Mesela, lohusa kadının yüzünü kırmızı bir bezle örtmek ya da evin içinde sürekli ışık yakmak alkarısıyla mücadele pratikleri arasında önemli bir yer tutar.

Alkarısı’nın bir başka versiyonu olan Albastı da aynı zamanda Şamanizmde önemli bir yer tutar. Bu isimler genellikle batıl inançlardan korunma amacıyla kullanılır ve bu türden kötülükleri uzaklaştırmak için dualar okunur.

Bütün bunlar, Alkarısı inancının doğum sonrası dönemdeki kadınlar üzerindeki etkisini gösterir. 

Alkarısı Efsanesinin Günümüzdeki Yansımaları

Efsaneler, toplumsal değişimlerle birlikte zaman içinde farklılaşır, bazen de güçlerini yitirirler. İşte böyle bir efsane olan Alkarısı’nın günümüzdeki etkisi, sanırım eskisi kadar kuvvetli değil. Peki, neden mi?

İlk olarak, karabasana nasıl artık uyku felci demeye alıştıysak, Alkarısı’na da artık postpartum depresyonu diyoruz. Birçok kötücül varlık gibi alkarısının da avcısı modern tıp oldu diyebiliriz. 

İkincil nedense yazımızın daha üst kısımlarında bahsettiğimiz gibi Anadolu’da İslam’ın yayılmasıyla birlikte korkulan kötücül varlıkların biçim değiştirmesi. İslam öncesi dönemde varlıklarına inanılan birçok kötücül varlığın bir takım özellikleri çok büyük oranda “cin” anlatısı etrafında toplanmış durumda. Alkarısı da tabii ki bundan nasibini aldı. 

Bu bahsettiğimiz nedenlerden dolayı değişim geçiren alkarısı, eskiden korku salan bir figürken, şimdilerde daha çok folklorik bir motif olarak karşımıza çıkıyor. Yani anlayacağınız, Alkarısı artık sadece sohbet muhabbetlerinde merak uyandıran bir konu olmaya başladı. Bugünlük bizden bu kadar. Eğer bir takım korku anlatıları ve korku motifleri üzerine sohbetlerimizi dinlemek isterseniz sizi Kat 3 Daire 5 Podcast’i dinlemeye davet ediyoruz. 

Kat 3 Daire 5'te konuştuklarımızı yazıya da dökelim dedik ve ortaya Korku101 çıktı.

Bir Cevap Yazın

Korku101 sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin