129 No’lu Apartman Efsanesi

Kimilerine göre Ankara kimilerine göre Antalya’da işçi Blokları Mahallesi, 1530. Sokak’ta meydana gelen hadisede üniversite öğrencisi iki kadın, gece saat 01:00 sularında mumlar ve şamdanlarla ayin yaparlar. O geceden sonra kendi bedenlerine zarar veren apartman sakinleri, kurban edilen hayvanlar gibi birçok iddia ortaya atılır. 

Apartmanda yaşayanlara göre öldükleri gece oldukça şiddetli bir zelzele olmuş, tüm apartmanda bulunan eşyalar sağa sola savrulmuş, camlar ise kırılmıştır.

İşin tuhaf tarafı o gece kayıtlarda bir deprem ya da zelzele benzeri bir olayın bulunmamasıdır. Bu hadise üzerine apartman sakinleri orayı dönmemek üzere terk eder. Belli bir zaman sonra içeri girmeye cesaret edenlerin söyledikleri tüyler ürpertici cinsten, tarif etmesi zor kokular aldıklarını, ürkütücü fısıltılar duyduklarını, camların kendi kendilerine kırıldığını, duvarlarda anlayamadıkları semboller ve yazılar gördüklerini söylüyorlar.

Neyin nesi bu 129 No’lu Apartman?

Yukarıda okuduğunuz metin Kat 3 Daire 5 podcastin 7. bölümünün açılışı. Bu şehir efsanesi olarak adlandırabileceğimiz olay birçok haber metninde Ankara olarak başlayıp Antalya olarak devam etmekte. 100. Yıl isminde bir semt iki şehirde de mevcut. Ancak hem İşçi Blokları Mahallesi’nin Ankarada olması hem de olayın iki öğrencinin başından geçiyor olması, Ankara’da ODTÜ’ye oldukça yakın bir muhit olan 100. Yıl semti ve öğrenci ilişkisi de göz önünde bulundurulduğunda ibre Ankara yönüne dönüyor. Bizim amacımız tabii ki bu olayın teyidini yapmak değil.  Fakat olayın medyaya yansıma biçimi de gerçekten kafa karıştırıcı ve hatta yer yer gülünç bir durumda.

İlk olarak, hemen yukarıda söylediğimiz birbirine çok benzer metinler bazı haber sitelerinde Ankara bazı haber sitelerinde Antalya olarak verilmiş. Hatta bazı sitelerde hem Ankara hem Antalya ifadesi geçiyor. Bununla birlikte, internetteki haberlerin neredeyse tamamı geçmiş bir zamanı işaret ediyor. Yani Eskişehir’deki cinli hamam iddiasının aksine olayın ne zaman geçtiğine dair bir iddia yok.  Sadece bir haberde 2009 yılından bahsedilmekle birlikte aynı haber içinde hem Antalya hem de Ankara referansları bulunuyor. Bir görgü tanığı ya da apartman sakiniyle yapılan bir görüşme de hiçbir yerde söz konusu değil. 

Bu şehir efsanesini en ilginç kılan yönlerden birisi de hikayedeki gore öğelerin bolluğu. Olay hakkında çeşitli mecralarda tavanda asılı halde duran kedilerden tutun, ayin sırasında kesilen hayvanlara, kan ağlayan duvarlara bir çok şey duyabilirsiniz. Bunun yanı sıra su basması sebebiyle evin temelinde çökmeler yaşandığı ve bu yüzden binanın boşaltıldığı gibi gerçekçi açıklamalarda mevcut. Ancak yine de yer tam olarak tespit edilebilmiş değil. 

Konuyla ilgili Kat 3 Daire 5 Podcast bölümüne aşağıdan ulaşabilir. Konuya dair yorumlarımızı dinleyebilirsiniz.

Mehmet Berk Yaltırık’ın da dediği gibi “Gerçek yan da kurgu, hikaye hikayedir.” diyerek size tüm bu anlatılanlar ışığında bir olay örgüsü oluşturayım. 

Apartmanda Ritüel

İki arkadaş bir akşam evlerinde çok sıkılırlar ve ruh çağırmaya karar verdiler. İnternetten edindikleri yalap şalap bilgilerle bir ritüel hazırladılar. Mumlar yakıp seansa başladılar. Ancak hiçbir şey olmadı. Öğrenciler hayal kırıklığına uğradılar ve seansı sonlandırdılar.

Ancak, o gece uykularında rahatsız edici rüyalar gördüler. Ertesi gün, birbirlerine rüyalarını anlattıklarında, her ikisi de aynı rüyayı gördüklerini fark ettiler.

Rüyalar rüyaları kovaladı ve ardından evde tuhaf şeyler olmaya başladı. Kapılar ve pencereler kendi kendine açılıp kapanıyor, camlar ve aynalar çatlıyordu. Bazı eşyaları kayboluyor ve sonra tuhaf yerlerde ortaya çıkıyordu.

Olaylar başladığından beri iki arkadaş evlerinden dışarıya adım dahi atmamıştı. Daha sonra polis kayıtlarında arkadaşlarına memleketlerine gittiklerine dair mesajlar attıkları ortaya çıktı. Sanki bir şey onları o eve hapsetmişti.  Ne olursa olsun buradan kurtulmalıyız dediklerinde ise artık çok geç kalmışlardı. Gizemli bir şekilde hayatlarını kaybettiler. Dairelerinden gelen kokular tüm apartmanı sarana kadar öldüklerini fark eden olmadı. 

Bu olaydan sonra, hiç kimse o binada yaşamadı. Apartmanın kapısı mühürlendi. Ancak oradan geçen insanlar bazı geceler pencerelerde iki kadın gördüklerini söylüyorlar.